Sofraya konulduğu tabağın boyutuna bakınca küçük ama hem geçmişi hem de günümüzdeki yeri düşünüldüğünde hayalimizdekinden de büyük bir değer; meze. Aslında mezenin tek bir millete özgün olduğunu söylemek çok zor. Lakin doğu akdeniz bölgesi mezenin anavatanı desek yanlış olmayacaktır. Türk mutfağının vazgeçilmezi olan mezeleri, eminiz ki bu yazıyı okuyan herkes ya ana yemek öncesi ya da zengin bir sofrada mutlaka tatmıştır. Peki mezeleri neden hiç doymak için yemediğimizi düşündünüz mü? Cevabını söyleyelim; çünkü mezeleri kültürümüzde ana öğün kategorisinde görmeyiz. Genellikle ziyafet sofralarında veya alkol yanında tüketilir. Bunun asıl nedeni ise mezenin amacının sofradaki sohbeti, muhabbeti ve eğlenceyi uzun süreli kılması. Her yediğimizde tadı damağımızda kalan mezeler olmasaydı insanoğlunun yıllardır ettiği sohbetler şimdiki kadar keyifli olur muydu? Biz hiç sanmıyoruz... Genellikle soğuk olarak karşımıza çıkan mezelere önyargıyla yaklaşanların bu müthiş tecrübeye haksızlık ettiğine inanıyoruz. Mezeden mezeye değişen içeriklerine rağmen besleyiciliği ortak ve oldukça yüksek olan yüzlerce yıllık bu kültür, içinde mevsime uygun farklı sebze ve meyveleri, baklagilleri, et ve deniz ürünlerini barındırabiliyor. Rengarenk görüntüleri, sunumları ve kahkalarla dolup taşan sofralarda yer almalarıyla içimizi ısıtıyor mezeler. Bize sorarsanız onları bu kadar özel kılan şey ise insan faktörü ve ürettikleri. İsterseniz gelin biraz da onlara bakalım, mezelere daha da anlam katalım. Tarihi M.Ö. 4500'lü yıllara kadar uzanan zeytinyağı şüphesiz insanoğlunun bulduğu en şifalı ürünlerden yalnızca biri. Binlerce yıl önce, Ege Denizi’nin açıklarına kadar uzanan bir macera zeytinyağı. Bu harikulade ürün ile yapılan mezelerin jenerasyonlardır büyük bir taraftar kitlesi var. Bizlere binlerce yıl sonra bile hem şifa hem de yiyeceklerimize kattığı lezzetle heyecanlandırabilen bu mucize, zeytinyağıyla ilk kez tanışan Egeliler tarafından ne kadar büyük bir coşkuyla karşılanmıştır hayal etmesi bile güç... İşte bu mucizevi yağ aslında mezelerimize anlam katan, bize Ege kıyıları ferahlığı hissettiren. Kullanılan sebzesi, meyvesi, yoğurdu, ve hatta etinin yanında tuzu biberi olan zeytinyağı ile meze kültürünün bir bütün oluşturduğunu vurguladık. Ancak daha önce de değindiğimiz gibi meze sadece eşsiz lezzetleri değil, sevdiklerimizle paylaştığımız neşeyi de temsil ediyor. İnsanın duygularının olduğu masalara konu oluyor, üzüntümüze de sevincimize de ortak oluyor. Herkesin sevdikleriyle düşlerinde veya yüzyüzeyken bir araya geldiği insanları birleştiriyor. Amacı sadece doymak değil, duygularını paylaşmak olan insanlara kaliteli anılar sunar; sohbetlerin, kahkahaların tadına tat katar adeta. Kahkalarınızın ve sevdiklerinizin bol olduğu masalara mezelerimizle lezzet katmanız dileğiyle… İki Büyülü MekanDaha önceki paylaşımlarımızda da bahsettiğimiz gibi sizlere mekan önerilerinde bulunmak üzere bu yola çıkmıştık. Aksilikler sebebiyle kendi tariflerimizi paylaşma kararı aldık. Uyguladığımız anketten aldığımız sonuçlar doğrultusunda İçeriğimizi beğeninize sunarken hem asıl amacımızı yaşatmak hem de sizlere gizli dünyalar açacak iki büyülü mekan tanıtmak istiyoruz. Bu yazımızda Muğla Akyaka'da, Kadın Azmağı'nın hemen yanında bulunan Akyaka Orfoz Restaurant ve Muğla Bozburun, Söğüt Köyü'nde bulunan Thyssanos Restaurant ile karşınızdayız. Buyrun incelemeye! Seyahat planınızı oluşturmaya başladığınızı şimdiden hissedebiliyoruz! Görmek üzere olduğunuz yerlere dair daha geniş fikre sahip olabilmeniz için daha detaylı anlatımlarını beğeninize sunuyoruz! Akyaka Orfoz RestaurantSuları Muğla Akyaka'nın dağlarından gelen değerli Kadın Azmağı Nehri'nin hemen yanında bulunuyor Orfoz Restaurant. Fırsat bulduğumuz her yaz mutlaka uğradığımız noktalardan biri. Serin suyunun yanında geçirdiğiniz her saat mezeleriyle, deniz ürünleriyle tazeliği ve ferahlığı derinden hissetmenizi mümkün kılıyor. Hangi mevsim giderseniz gidin geçirdiğiniz vakitten büyük keyif alıyorsunuz. Zengin menüsüyle Ege'nin havası birleşince tarifi mümkün olmayan bir mutluluk yaşıyorsunuz! Thyssanos RestaurantMarmaris'ten yola çıktığınızda sahil şeridi boyunca yapacağınız keyifli bir doğa seyri sizi bekliyor. Bozburun'u geçtikten sonra daralan dağ yollarından Söğüt Köyü'ne ulaşacaksınız. Minik bir köy olması adeta bozulmasının önünde bir engel oluşturmuş. El değmemiş doğası ve aklınızın ötesine geçecek genişlikte bir gökyüzü manzarası ve Yunanistan'ın Symi Adası'nın silüeti sizi karşılayacak. Çok eski bir tarihe sahip olan Söğüt Köyü'ndeki bu mekan da adını Thyssanos Antik Kenti'nden alıyor. Ziyaret ettiğinize pişman olmayacağınızdan emin olduğumuz ikinci mekanımıza buyrun göz atalım! Bahsettiğimiz mekanlardan esinlenerek tarifini oluşturduğumuz meze ile karşınızdayız: Hemdem. İçinde ayva, kereviz, süzme yoğurt, sarımsak, ceviz ve zeytinyağı olan bu yeni lezzeti mutlaka denemelisiniz. Şimdiden afiyet olsun!
0 Yorumlar
Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Yanıt Ver. |
Merhaba Meze Tutkunları!Merhaba meze tutkunları, blog sayfamıza hoşgeldiniz! |